Son üç ayda yaşadıklarımızı mesela Norveçliler son 50 yılda yaşamış olsalardı Norveç diye bir ülke yoktu!
Aynı mantıkla son 20 yılımızı Amerikalılar yaşamış olsalardı kuruluş temennileri (God Bless America) maddeleşse bile işe yaramaz, Meksikalı çetelerin elinde heder olurdulardı.
Buna rağmen ülkeyi bu duruma getirmiş ne kadar politikacı varsa hâlâ utanmadan sahnede başrolü kapmaya çalışıyor.
Bu arada kısa bir hatırlatma; sahnedeki tüm politikacılardan hoşlanmıyorum. Hiçbirine karşı sempatim yok. Bazılarına daha masum bakarken bazılarından tiksiniyorum.
Geçen gün bir ağabeyimle konuşurken tiksindiklerimize karşı kullandığımız hakaret kelimelerinin hakareti çağrıştıran gerçek sahiplerine haksızlık olduğuna kanaat getirdik.
Uzun cümle oldu, anlaşılması kolay olsun diye bir örnek vereyim. Artık onlara “Şeytan soyu” demeyeceğiz ki Şeytan’a haksızlık olmasın! Siz örnekleri burada yazılamayacak her mahluka ve meslek dalına uygulayabilirsiniz.
Ne diyordum, politikacıları sevmiyorum. Ancak bu seçim “Sevdiğime oy vereceğim” seçimi değil, beka seçimi. Evet Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasının seçimi.
Uçurumdan önce son çıkış.
HÜDA PAR VE HDP!
AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan ve onu destekleyenlerin büyük bir bölümü İran, Afganistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan gibi olsak sanki daha mutlu olacaklar izlenimi veriyor bana.
Erkeklerin kefiye - entari, kadınların kara çarşaf - burka giyerek dolaşmasını daha fazla istiyorlar sanki.
En azından AKP’nin adayını destekleyenlerde öyle bir görüntü hissediyorum.
Hizbullah’a ve PKK’ya “Terör örgütü” diyemeyenler destekliyor Cumhur ve Millet İttifaklar’ını. Hizbullah da terör örgütü PKK da. HÜDA PAR da HDP de seçime girme hakkına sahip iki parti. Konu bu kadar net.
Cumhur İttifakı’nı Cumhuriyet’in devamından rahatsız görüyorum. AKP Genel Başkanı ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı da yapan Recep Tayyip Erdoğan henüz bu görüşte olmayabilir ancak yol arkadaşları tarafından kandırılabileceğinden endişeleniyorum. Malum kendisi bundan önce defalarca kandırılmış, kandırılması kolay bir şahıs.
Tekrarlıyorum, hiçbir politikacıya sıcak gözle bakmıyorum ancak bu seçimde Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan başka çıkış yolu yok.
Teferruatlar zaten mide bulandırmaktan başka bir işe yaramayacak, “Belki bir koltuk kaparım” en masum gerekçe!
İlk kez sağıyla, soluyla bir mutabakat kurulmuş, HDP üzerinden fırtına yaratmaya çalışanlara ise aldırmamak en akıllıcası olacaktır.
Unutmayın, bu seçim uçurumdan önceki son çıkış.
Bu bilinçle adayınıza sahip çıkın.
Özellikle kadınlar bin kez düşünsün.
Sadece yemekten çıksa mide bulandıracak saçınız görünüyor diye dayak yemek hatta hayatınızı kaybetmek istemiyorsanız yanlışta ısrar etmeyin!
Facebook Yorum
Yorum Yazın