Kemal beyin işi daha bitmedi.
Az sabredin, işi bitince istifa etmeyi düşünecektir.
O da belki...
Kendisi de belki çok meraklı değildir bu kadar strese, bu kadar baskıya.
Hele işi bir bitsin.
Dün Meclis Başkanı seçilen N. Kurtulmuş "Milli bir anayasanın yapılarak 28. Dönemin Türkiye Yüzyılı'na büyük bir katkı sunacağını ümit ediyorum." dedi.
Adını "milli" dediğine bakmayın o bir kandırmaca. Mevcutta yürürlükte olan Anayasamızın ilk dört maddesi ve 66. Maddedeki Türk tanımı yeterince Millidir.
Bizim gibi değişik ırklardan, inançlardan oluşmuş toplumlarda milleti, devleti ve ülkeyi bütün ve bir arada tutmanın tek yolu Ulus olabilmektir.
Küresel vampirler Türkiye ve bulunduğu bölgedeki amaçları için Türkiye'nin Ulus Devlet yapısını bozmak gerektiğini biliyor ve Türk siyasetinde muhatap oldukları herkese sürekli ve ısrarla yeni anayasa dayatıyorlar.
Bizim yerli işbirlikçiler de buna zaten dünden razılar.
Şu an meclisteki partiler ve vekillere baktığımızda genel olarak mevcuttaki Milli Anayasaya muhalifler.
Yeni anayasada etnik ve dini tanımlamalara ve Türkçe dışındaki dillere de yer vermek istemekteler.
Bu durum küreselcilerin Kürt, Arap, Rum, Ermeni, Alevi. Acem, Süryani vd. ırk ve inançlı yurttaşların eskiden ve bugün yoğun olarak yaşadığı bölgelerimizde özerk yönetimler ve ardından bağımsız devletçikler oluşturma projelerinin en önemli ayağıdır.
Gelelim ilk satırdaki Kılıçdaroğlu'nun istifası meselesine...
Kılıçdaroğlu bir projenin adamıdır.
Bölücü Anayasaya izin vermeyeceği düşünülen Baykal'a kaset operasyonu yapılarak Kılıçdaroğlu'nun 1992 CHP'nin başına oturtulması da o projenin gereğidir.
Kılıçdaroğlu daha önce "Avrupa yerel yönetimler şartnamesindeki çekinceleri kaldıracağım" demiştir.
2023 seçimi öncesi CHP'li İ. Kaboğlu Fransız France 24 televizyonuna "HDP bizim açık olarak söylemediğimiz ortağımız, seçimden sonra insan hakları ve demokrasi konularında beraber çalışacağız" demiştir.
PKK ve "yasal" partisi ise küreselcilerin Türkiye'yi bölme projelerinin ortağıdır.
Kılıçdaroğlu'nun CHP listelerinden meclise soktuğu ittifakın diğer ortakları partiler de bir yanlış taktik, stratejik hata falan değildir.
Bu partiler ve yaklaşık 40 vekili küresel emperyalist projenin anayasa değişikliği ayağına uygun kişilerdir.
Kılıçdaroğlu girdiği tüm seçimler gibi, umudun öncekilerin hepsinden daha fazla olduğu bu seçimi de kaybetmiştir.
Bu yenilginin ardından partili olsun partisiz olsun, emek vermiş, umut beslemiş çok büyük bir kitlenin haklı istifa talebine direnmiştir.
Kendince haklıdır.
Proje adamlarının istifasına ancak proje sahipleri karar vereceklerdir.
Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı olamamış olması projeyi sekteye uğratmaz.
N. Kurtulmuş'un yeni anayasa mesajından bir kez daha anlaşılacağı gibi 28.dönem meclis yapısı iktidarıyla muhalefetiyle bu projeye göre tasarlanmıştır.
Bu projeyi tarihin çöplüğüne atacak olan bu ülkenin esas sahipleri olan bizleriz.
Ayakları bu ülke topraklarına basan bizler, ne başka bir ülke de yaşarız, ne de kendi ülkemizde yabancı düşmeyi kabul ederiz.
Esasen kültürel zenginliğimiz olan farklarımız ile birlikte, Ulusal birlik içerisinde hertürlü şer projelere karşı durmak, anayasanın bizlere verdiği tüm hakları kullanmak hakkımızdır ve bu hakkımızı sonuna kadar kullanacağız.
Facebook Yorum
Yorum Yazın